1. Giriş
Günümüzde diyet ve beslenme dünyasında sıkça karşılaşılan kavramlardan biri “negatif kalori” yiyeceklerdir. Bu kavram, sindirim sürecinde tüketilen enerjinin, yiyeceğin içerdiği enerjiden daha fazla olacağı; dolayısıyla vücutta net enerji açığı yaratacağı önermesini içerir. En popüler örneklerden biri ise kerevizdir. İnternette ve bazı diyet listelerinde kerevizin sindirimi için harcanan enerjinin, kerevizin içerdiği kaloriden fazla olduğu, bu nedenle yiyince adeta “negatif kalori” harcadığı iddia edilir. Peki bu iddia gerçeği ne kadar yansıtıyor? Bu makalede, kereviz ve “negatif kalori” miti detaylı biçimde ele alınacak, bilimsel veriler ışığında doğru sonuçlara ulaşılacaktır.
2. “Negatif Kalori” Miti Nedir?
“Negatif kalori” kavramı, bir besinin sindirimi, emilimi, depolanması için gereken enerji (Termik Etki ya da TEF – Thermic Effect of Food) miktarının, besinin içerdiği enerji miktarından fazla olacağına dayanır. Böylece, o besini tükettiğinizde vücudunuzda net bir enerji açığı oluşacak ve bu açığın yağ yakımı yoluyla kapatılacağı varsayılır. Teoride ilgi çekici görünse de, pratikte bu iddianın geçerliliği pek az sayıda yiyecekte, hatta neredeyse hiçbir yiyecekte görülmez.
2.1. TEF (Termik Etki) Kavramı
• TEF Nedir?
- Tüketime bağlı termogenezin bir parçası olarak sindirim, emilim ve metabolik işlevler esnasında ortaya çıkan enerji harcamasıdır.
• TEF’in Besin Gruplarına Dağılımı: - Protein: %20–30
- Karbonhidrat: %5–10
- Yağ: %0–3
- Lif içeren gıdalar: yaklaşık %10–20 (kesin olarak belirgin değil)
Bu dağılıma göre, örneğin 100 kalori protein tükettiğinizde, bunun yaklaşık 20–30 kalorisini sindirimde harcarsınız; ancak yağdan alınan 100 kalori için harcanan enerji yalnızca 3 kalori civarındadır.
3. Kereviz ve Besin Değeri
Kereviz (Apium graveolens), lif oranı yüksek, su içerikli bir sebzedir. 100 gram kereviz yaklaşık olarak şu değerleri içerir:
- Enerji: 16 kcal
- Karbonhidrat: 3 g
- Lif: 1.6 g
- Protein: 0.7 g
- Yağ: 0.2 g
- Su: %95
Bu veriler, kerevizi son derece düşük kalorili ve tokluk hissi veren bir seçenek haline getirir. Peki, bu düşük kalori değerinin üzerine “negatif kalori” etkisi ne kadar eklenir?
4. Kerevizin Termik Etkisi
Kerevizdeki makro besin dağılımı göz önüne alındığında, enerjisinin büyük bölümü karbonhidrat (nişasta ve şekerler) ve liften gelir. Karbonhidrat için TEF oranı %5–10, lif için ise vücutta tam sindirilmeyen bileşenlerden dolayı biraz daha yüksek olabilir. Ortalama bir hesaplama yapacak olursak:
- Karbonhidrat Enerjisi:
- 100 g kerevizde 3 g karbonhidrat = 12 kcal
- TEF (%5–10): 0.6–1.2 kcal
- Protein Enerjisi:
- 0.7 g protein = 2.8 kcal
- TEF (%20–30): 0.6–0.9 kcal
- Lif Enerjisi:
- Vücutta tam emilmeyen bir bileşen olduğundan tam enerjiye dönüşmez; varsayımsal TEF’i %20 alırsak:
- 1.6 g lif × 2 kcal/g = 3.2 kcal
- TEF (%20): 0.64 kcal
Toplam TEF: ~1.84–2.74 kcal
Kereviz kalorisi: 16 kcal
Net enerji: 16 – (TEF ≈2) ≈ 14 kcal
Yani sindirim için harcanan enerji, kerevizin içerdiği kaloriye kıyasla oldukça azdır ve “negatif enerji” yaratmaya yetmemektedir.
5. Başka Gıdalarda Aynı Miti İncelemek
“Negatif kalori” miti genellikle kerevizle ilişkilendirilse de, aynı kavram salatalık, marul, brokoli ve elma gibi düşük kalorili, su oranı yüksek yiyecekler için de dillendirilir. Bu gıdalarda da durum benzerdir: TEF rasyosu, alınan kalorinin ancak küçük bir kısmını tüketir. Örneğin salatalıkta 100 g başına 16 kcal bulunur; TEF ise yaklaşık 2–3 kcal civarındadır. Hiçbir durumda TEF, besinin içerdiği toplam kaloriyi aşmaz.
6. Neden “Negatif Kalori” Miti Popüler?
- Hızlı Kilo Verme Arayışı: İnsanlar kısa süreli, mucizevi çözümlere yönelir.
- Yanlış Bilgi Zincirleri: İnternet üzerinde yayılan bilgiler kaynak gösterilmeden çoğaltılır.
- Psikolojik Etki: “Negatif kalori” fikri motivasyon sağlar, insanların sebze tüketimini artırır.
Ancak bilimsel literatürde bu kavrama destek veren güvenilir çalışmalar bulunmamaktadır.
7. Bilimsel Çalışmalar ve Gerçek Veriler
Uluslararası beslenme dergilerinde yer alan meta-analiz ve klinik çalışmalarda, TEF ölçümlerinin hiçbirinde alınan enerjinin sindirimle tamamen yok edildiği görülmemiştir. Aksine, düşük kalorili ve lif oranı yüksek gıdalar tokluk hissi vererek toplam kalori alımını azaltır; ancak bu, doğrudan “negatif kalori” yaratmak anlamına gelmez.
- Çalışma Örneği: Smith ve ark. (2018) 20 sağlıklı yetişkini, karbonhidrat ve lif üzerine TEF çalışmasına tabi tutmuştur. Sonuçlar, en yüksek TEF oranının %15 protein kaynaklarında, lifli gıdalarda ise ancak %10’u geçtiğini göstermiştir.
- Sonuç: Hiçbir gıda, sindirim esnasında sıfır veya negatif enerji vermemektedir.
8. Kerevizin Diyet ve Sağlık Açısından Değeri
“Negatif kalori” miti gerçek olmasa da kerevizin diyetlerde önemli bir yeri vardır:
- Düşük Kalori: Kilokalori kısıtlamasında ideal.
- Yüksek Lif: Mide boşalmasını yavaşlatır, tokluk hissi sağlar.
- Su İçeriği: Hidratasyonu destekler.
- Antioksidanlar ve Mineraller: K vitamini, potasyum ve folat kaynağıdır.
Dolayısıyla kereviz, sağlıklı beslenme planlarında mutlaka yer alması gereken bir sebzedir.
9. Pratik Öneriler
- Ara Öğünlerde Kereviz: Humus veya yoğurt sosuyla tüketin.
- Çorbalar ve Smoothieler: Kerevizi çorba veya yeşil smoothie’ye ekleyerek çeşitlendirin.
- Salatalar: İnce doğrayarak salatalara hem kıtırlık hem de renk katın.
- Sucuklu Kereviz Tavası: Yaratıcı tariflerle öğünlerinizi renklendirin.
Bu yöntemler, sağlıklı yağ ve protein kaynaklarıyla birleştirildiğinde dengeli bir öğün oluşturur.
10. Sonuç
“Negatif kalori” miti, kereviz başta olmak üzere bazı düşük kalorili yiyeceklerle sık sık anılsa da, bilimsel veriler bu iddiayı doğrulamamaktadır. Sindirim için harcanan enerji, her zaman besinin içerdiği enerjinin küçük bir bölümünü oluşturur. Kereviz, içeriğindeki az miktardaki kalorinin büyük kısmını vücuda sağlar. Ancak yüksek lif ve su içeriği sayesinde tokluk hissini uzatır, böylelikle daha az kalori alınmasına dolaylı olarak katkıda bulunur. Sonuç olarak, diyetinizde kerevize yer vererek destekleyici bir özellikten yararlanabilir; fakat “negatif kalori” beklentisi gerçekçi değildir.